16 Ocak 2020 Perşembe

Üç noktalı hayat



Gözyaşlarımla ısıttım bu gece yastığımın soğuk tarafını...

Gece 01:45 yalnız oda
Odama girdim sağımda masa, masanın üzerinde alelade dağılmış kitaplarımla göz göze geldim. Bir anlık düşünceyle hepsini yakmak istedim. Sonra sebebini bilmediğim bir güç bu düşüncemi kafamdan sildi. Masa ile bitişik yatağım bana göz kırpıyordu. Çarşafım çıkmış, yastığım ayak ucunda yerini almıştı. Kendimi bıraktım üzerine yastığımı başımın altına alıp bir anlık gözlerim duvarın rengine dikildi, cam göbeği pütürlü duvar bana bakıyordu, her bir pütürcük benim için bir tepeydi, gözlerimi kapadım o tepelerden aşağı doğru yuvarlanmaya başladım. İlk hissettiğim ağzıma giren topraklar oldu. Sonra kollarımı yavaş yavaş çizen keskin, jiletten keskin taşlar. Kollarım bir haritadan farksız çizgilerle donatıldı artık. Burnumdaki sızıyı hissetmem uzun sürmedi. Sıcak bir şeylerin aktığını, ağzımın içindeki toprakla beraber, kanla yumuşayan çamur kokusunun genzimi yakmasıyla hissettim.
Uçuruma doğru yuvarlanmaya devam ederken aklıma bu dehşet sonlanır mı fikri düştü. Ardından gözlerimi açınca, ilk gördüğüm beyaz pürüzsüz tavan oldu.

Sabah 10:30 sineklerle sohbet
Beyaz tavan günaydın diyerek uyandırdı bu sabah beni. Belki de yalnızlığımı azaltmaya çalışıyordum da kafamda uydurduğum bir konuşmaydı günaydın. Sonra içimi bir korku kapladı. Acaba bu da rüya mıydı? Olamazdı değil mi? Bu gerçekti, gerçek olmalıydı. Artık neyin gerçek neyin hayal, rüya olduğunun ayırt edilmesine düşüncelerim izin vermiyordu. Yatağımda doğrulup, başımı iki elimin arasına aldım düşünmeye başladım etrafa baktım. Kitaplarım masanın üzerinde yine dağınık, yatak toplanmamış, üstüm de aynı evet bu gerçek. İçimi bir rahatlık sardı. Ayağa kalkıp ilk iş olarak ekmek almaya gidecektim vazgeçip yatağa geri dönünce yastığı yüzüme bastırıp uyumaya çalıştım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Aşk Cinayetiymiş!

Geçenlerde bir haber gördüm:"Aşk cinayeti" İnsan düşünüyor.Aşkın cinayeti olur mu?Aşıksan neden cinayet işlersin?Hele ki sevdiğin ...